Evliya Çelebi’ nin Niksar İzlenimleri

DANİŞMEND OĞULLARININ İKBAL YERİ BÜYÜK NİKSAR KALESİ 

            İlk yapıcısı Rum Kayseridir. Sonra Danişmendlilerden Sultan Melik Gazi 476 tarihinde büyük bir savaştan sonra Rumlardan alarak Danişmend oğullarına ilk hükümet merkezi yaptı. Sonra Amasya’ yı zapteyledi. Bu iki kaleye Selçuklularda göz dikerek çeşitli defalar kuşattılarsa da ümitsiz ve elleri boş olarak döndüler. Niksar Sözünün doğrusu (Nik Hisar) yani <<İyi Hisar>> dır. Hafifletilerek yanlış olarak (Niksar) denmiştir. Kalesi yalçın kayalık üzerine taştan yapılmış, Şeddadi tarzda çok sağlam bir kaledir. Çevresi beşyüz altmış adımdır. Altı köşeli eski bir kale olup, yer yer delikleri ve üç kapısı vardır. Bu kapılar doğuya, batıya ve güneye açılır. Ilıcası, kuyusu, kale içinde üç yüz kadar ev ve anbar, bir cebehane ve kiliseden bozma bir cami vardır. Neferler bu kalede oturur. Ülkenin iç kısımlarında kalan bir il olduğu için sayıları zadır. Fakat cemali ve celali korkusundan daima kale kapısında bekçilik yaparlar. Ama aşağı varoş büyük bir şehirdir. Fakat sokakları dardır. İniş, yokuş olduğundan atlı olarak çarşı içinden zor geçilir. Hele arabanın çarşıya girme imkanı hiçbir şekilde yoktur. Bu şehir Sivas eyaleti topları dahilinde ve paşasının hassı olup, yedi kese muhasebeli su başlıktır. Yüz elli akçelik kazadır. On bir nahiyesi vardır. Bu nahiyelerden her sene kadıya Dört kese, Subaşıya yedi kese hasılat gelir. Müftüsü, serdarı, kethuda yeri ve ayanı vardır. Ayandan Vardar Ali Paşanın Divan Efendisi  Niksarlı-Halil Efendi burada büyük bir saray yaptırmıştır. Hanedan sahibi eli açık bir kişidir. Şehir için kırküç mahalle ve altmış mihrap vardır. Dokuz Cuma Camii vardır. Bunlar :

             Kale Camii : Eskiden Kilise imiş. Küçük ve eski bir camidir.

             Melikgazi Camii : Beş altı basamak taş merdivenlerle inilir. Uzunlamasına yapılmış eski bir camidir ki, kalenin fatihinin adını taşır. Ama güzel görünüşlü, uzun, ince bir tuğla bir minaresi vardır ki, dünyada benzeri yoktur. Derler. Şerefesinin etrafı demir kafeslidir.

             Çilhane Camii : Kiremitli ve eski usuldür.

             Çöreği Büyük Camii : Şehrin Batı ucunda eski tarz kiremitli bir camidir. 

             Halil Efendi Camii : Kale dışında yeni yapılmış, kiremit örtülü, sanatlı bir camidir. 

             Müftü Camii : Yine kale dışında eski usul bir camidir. Bildiğimiz camiler bunlardır. Bunların dışında daha başka eski yapı mescidler de vardır. Bu şehir dereli, tepeli, taşlı yerlerde kat kat hepsi ikibin yediyüz kiremitli ve toprak örtülü, bakımlı ve süslü eski tarz evlerden meydana gelmiştir. Üç hamamı vardır. Kale içinde Müftü hamamı, Çilhane hamamı- Kale dışında ve çarşı içindedir. Yine kale dışında Kefere hamamı vardır. Bu şehrin iyi bir huyu vardır ki, o da keferenin Müslüman hamamlarına girmemesidir. Bundan başka kırk beş kadar da saray hamamları vardır. Bu hamamlardan bazen o mahallede oturan halk ta yararlanır.

             Niksar’ ın Kaplıcaları : Güneyde şehrin dışında, uzakca bir mesafede sağlam ve küçük binalı bir ılıcadır. Ama suyu çok faydalıdır. Şehrin kadın ve çocukları bütün çamaşırlarını burada yıkarlar. Çok güzel ve tatlı bir sudur. Ama kükürt kokulu olup, insan vücudundan yağ gibi kayar. Cüzam, uyuz, nikris hastalıklarına iyi geldiğinden etraftaki şehirlerden buraya temmuz ayında binlerce aile gelerek bir müddetle banyo alıp, suyundan içerek tedavi olduktan sonra geri vatanlarına dönerler. Şöhreti dünyaya yayılmış güzel bir ılıcadır. Şehirn medresesi, darülhadisi, darülkurrası, imareti yoktur. Ama yetmiş kadar çocuk mektebi var, Halkın tamamı doğuştan zeki olup, soylu ve olgundur. Yedi adet tekkesi vardır. En meşhurları Çöreği büyük ve İlyas dede tekkeleridir. Çeşme sebil ve akarsuları çoktur. Şehrin suları sokaklardan geçerek Tabakhaneye dökülür. Orada debbağların mazı döktükleri değirmenleri dönderir. Şehirde yetmişin üzerinde su ile çalışan mazı değirmeni vardır. Bedestanının olup, olmadığını bilemiyorum. Kaleden aşağı haffaflar içine doğru daracık sokağın iki tarafı tamamen dükkandır. Ana caddelerin hepsi kaldırımdır. Su ve havasının güzelliğinden halkının yüzleri kırmızıdır. Sıhhatli Türklerdirler. Gurbetteki kimselere çok ilgi gösterirler. Ahlaklı kimselerdir. Pek çok yiyecek ve içecekleri vardır. Her tarafı bağ ve bahçelerle süslü olup, tanesi bir okka beşyüz dirhem gelen leffan narının taneleri kızılcık tanesi kadar olur. Peyniri, köftesi ve bastığı, sahralarında çelengi çok olmakla beraber çok güzel pirinci de olur. Kalenin kuzeyi Karadenizden iki konak uzaklıktadır.

             Niksar’ ın Ziyaret Yerleri : Niksar’ ın Fatihi Danişmend oğlu Melik Gazi kale kapısı yakınında gömülüdür. Mübarek kabrinde heybet vardır. Hala ziyaret edilir. Allah rahmet eyleye….  

             Çöreği Büyük Sultan : Cami yakınında yüksek bir kubbede yatmaktadır.    

Son Güncelleme: Salı, 02 Haziran 2009 16:48